Yukarı Çık
Prof. Dr. Ferit Demirkan
Prof. Dr. Ferit Demirkan +90 530 512 02 04

Blog

SANAT AŞKI

Roberta Coni

“I know faces, because I look through the fabric my own eyes weave, and I behold the reality beneath.”

Roberta Coni 1976 yılında Marino'da (Roma) dünyaya geldi. 1999 yılında Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu. Çalışmalarını İspanya ve ABD'de tamamladı.

Öncelikle insan figürüyle ilgilenirken, klasik yağlı boya tekniğini bitum, erimiş balmumu ve tutkaldan oluşan bir pasta ile karıştırmaya başladı.

2009'dan beri, sanatsal yönelimi, yüzün gölgelerden çıktığı büyük ölçekli resimlere doğru gelişti. Duyarlı ifadeleri olan kadın figürleri ön planda olan ressam, ayrıntılı bir dikkatle cilde ve gözlere odaklanmaktadır. Akan boyalarla, yer yer şeffaf, yer yer sisli etkiler bırakan fırça darbeleri ile yüzlere mistik bir çekicilik katmayı başaran artistin portrelerinde en sevilen unsur modelin ifadesindeki derinlik ve bunun içimizde yarattığı yansımalardır. Yaşayan modeller kullanan ressamın ‘Jasmin’ isimli portresindeki modeli instagramdan jasminkhalf hesabından takip edebilirsiniz.

İngiltere, Türkiye, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Fransa, Singapur, Brezilya'da birçok galeri ile yurtdışında işbirliği yapan Roberto Coni her yıl Contemporary Istanbul ve Artistanbul Fuarlarına katılmaktadır.

Alper Derinboğaz

1982 İstanbul doğumlu Alper Derinboğaz lisans eğitimini 2005 yılında onur derecesi ile İTÜ’de tamamladı. Yüksek lisans eğitimine devam ettiği UCLA’de Fulbright Bursu ve UCLA Graduate Ödülü’nü aldı. 2010 yılında İstanbul’da kendi mimarlık ofisi ‘’Salon’’u kurdu. 2011’te üç uygulaması ile Arkiv Yılın Mimarlık Eserleri Seçkisi’ne giren Derinboğaz, aynı sene Arkitera Genç Mimar Özel Ödülü’nü aldı. Yeni medya ve mimarlığı bir araya getirdiği Augmented Structures, önemli bir kültür yapısı olan İstiklal Caddesindeki Yapı Kredi Kültür-Sanat Binasının yeni cephesini oluşturmuştur. Architizer’ın düzenlediği 2015 Architizer A+ Awards gibi birçok başka ödülün sahibi oldu.

Alper Derinboğaz farklı ölçeklerde çalışmalarına devam ediyor ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mimari tasarım atölyesi yürütücülüğü yapıyor. Derinboğaz’ın İstanbul’un güncel planlamasını konu Derinboğaz’ın İstanbul’un güncel planlamasını konu alan işleri Türkiye’yi 14. Venedik Mimarlık Bienali’nde temsil etti, 2016’da İnovatif Mimarlık Kategorisinde uluslararası The Plan Ödülü’nü alan Derinboğaz’ın işleri enstalasyonlardan, müze projelerine uzanan bir çeşitlilik gösteriyor. Tasarım yaklaşımı çoğu zaman yerin veya temanın özünde var olan unsurları konu alıyor ve zaman-mekan ilişkisinin çeşitli ifadelerini araştırıyor.

Şu anda İstanbul Şehir Müzesi'nin tasarımı ile uğraşan Derinboğaz’ın yapılı işleri, akış deneyimleri ile yeni geliştirilen teknolojilerin kullanımı üzerinden ortaya çıkmaktadır.

Demirkan Clinic için tasarladığı bu ahşap pano, mercanların yapısındaki hareketlilikten ilham alan bir parametrik çalışmadır.

Cemil Onay

1967’de Balıkesir’de doğan Cemil Onay, 1988 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nü kazandı. 1993 Eyüp Ömer Yüksel, H. Avni Yamaner, Merih Ercan, Prof. Dr. Horst. Hermann’dan Atölye dersleri alarak mezun oldu.

Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli karma sergilere katıldı ve kişisel sergiler açtı. Bir Kandinsky hayranı olan, Der Blaue Reiter (Mavi binici) akımından beslenen ve Blaue Reiter (Mavi binici) akımından beslenen ve sanatın sebebi olarak - içsel gereklilik - tavrını benimseyen Onay daha çok portre ve figür çalışmaktadır. Bozcaadaya yerleştikten sonra portrelere rüzgar da girmiştir. Hatta “Rüzgarı Boyayan Adam” gibi bir lakabı vardır.

Birden fazla özgün sanatçının eserinin, bir kurul ya da jüri tarafından sıralandığı, yarıştırıldığı, katagorize edildiği tüm yarışmalara karşıdır ve katılmamaktadır.

Onay halen Bozcaada’da resim yaparak yaşamını sürdürmektedir. Bozcaada’nın imge dünyasınızenginleştiren yer olduğunu düşünmektedir. Adanın gizli yerlerinde ev ve yapıların duvarlarında resimleri yer almaktadır.Bozcaada’ya gelenler bu resimleri yer almaktadır.Bozcaada’ya gelenler bu resimleri bulmak için adayı karış karış gezerken Cemil Onay adayla özdeşleşmiş bir sanatçı haline gelmektedir.

Serap Demirağ

1951 Kırklareli Alpullu'da doğan Serap Demirağ, 1971 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim Bölümü'nü bitirdi. 1988 Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Lisans Eğitimi yaptı. 1991 OYLUMLAR Resim Kitabı yayınlandı. 1995 VE IŞIK... VE ATEŞ... Resim Kitabı yayınlandı. 2004 VE IŞIK... VE ATEŞ... VE İNSAN Şiir Kitabı yayınlandı. 35 kişisel, 44 karma sergisi bulunan Demirağ’ın çeşitli ödülleri vardır:
1973 - Türk Dil Kurumu Ödülü
1984 - Zef Clement Ödülü
1989 - Kültür Bakanlığı Resim Yarışması Mansiyon Ödülü
1990 - 24. DYO Resim Yarışması Mansiyon Ödülü
1992 - Yarımca Kültür Festivali Özel Ödülü
1992 - Tekel Resim Yarışması Birincilik Ödülü
1996 - Habitat Resim Yarışması İkincilik Ödülü
2006 - Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Özel Ödülü

Serap Demirağ’ın yapıtları düşsel fantezilerin değişik, özel, kendine özgü niteliklerini taşır. Eserlerindeki tanınabilir somut nesneler ile tanınmayan soyut nesneler, farklılıklarına rağmen düşünsel ve eylemsel boyutlarda diyalektik bir uyum sergilemektedir. Tanınabilir nesneler alışılmış işlevlerinin dışında başka işlevler yüklenerek yeni resimsel bir terminoloji oluşturmaktadır. Elma artık hergün yenilen bir meyva değil: ilk evrensel aşk, ilk baş kaldırı; kiraz çekirdek ve kabuğu ile belki de bir atom; su damlacıkları ışığın kristal içine hapsedilmesi; dünya bir gezegen; insanlar birer robot olarak resimlerde farklı bir nesne-mekan ilişkisi oluşturmaktadır. Düşsel mekan sonsuzluk içinde bir boşluk, boşlukta yer çekiminden kurtulmuş olarak duran elma, kiraz, nar, limon, erik gibi meyva formları hemen yanında Anadolu Hitit Uygarlığından seçilmiş arkeolojik görüntülerin içiçe geçerek oluşturduğu biçimsel formlar, insanlar, evrenler, tarihle ilgili düşüncelerin ipuçlarını vermektedir.

Düşsel, gizemli metafizik bir yaklaşım estetik bıyutlarda sanat yapıtına yansımaktadır. Işıklı kısımlarda düz ince bir boya tabakasına karşın, belirsizleşen nesnelerin yer aldığı bölgelerde renk nüansları ve çizgisel dokular ağırlık kazanmaktadır.

Demirkan Clinic’teki eseri Yunuslar Serisinden alınmıştır.